Mirastan Mal Kaçırma(Muris Muvazaası)

Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Nedir?



Mirastan mal kaçırma, bir kişinin mirasçılarının mirastan yoksun bırakılması amacıyla sağlığında yaptığı tasarruflara denmektedir. Buna göre mirasçılarının tamamı ya da bir kısmını mirastan yoksun mal bırakmak isteyen kişiler görünüşte bağışlama ya da satış şeklinde olan tasarruflar ile terekeye dahil olan taşınır ya da taşınmazlarını üçüncü kişilere devredebilmektedir. İşte bu duruma kamuoyunda “mal kaçırma”, literatürde ise “muris muvazaası” denmektedir.

Muris Muvazaasının Konusu Nedir?



Muris muvazaasının konusu, miras bırakan kişinin sağlığında yaptığı tüm muvazaalı tasarruflardır. Buna taşınmaz sınıfındaki arsa, tarla, apartman dairesi, çiftlik, bağ ya da bahçe de dahildir; taşınır sınıfındaki otomobil, kamyon, traktör, tır gibi araçlar da dahildir. Fakat sadece taşınır ya da taşınmaz olarak sınırlamak doğru olmaz. Genel olarak tasarrufa tabi tüm eşyalar muris muvazaasının konusu olabilir.

En bilinen örneklerinden bazıları şunlardır:



* Anne ya da babanın kız çocuklarından mal kaçırmak için taşınmazlarını erkek çocuklarına bağış ya da satış göstermesi

* Anne ya da babanın tüm çocuklarından mal kaçırmak için taşınmazlarını üçüncü kişilere bağış ya da satış göstermesi

* Anne ya da babanın kız çocuklarından mal kaçırmak için erkek çocuklarına elden para vererek taşınmaz aldırmaları

* Anne ya da babasına bakan çocuğa herhangi bir taşınmaz ya da taşınmazların satış gösterilmesi

* Kadastro sırasında murise ait olan taşınmazların miras kaçırılmak istenen çocuk üzerine gösterilerek tapu kaydının çıkarılması

Mal Kaçırma Nasıl Yapılır?



Mal kaçırma yöntemleri Tapu ve Noter devrine tabi eşyalar açısından genellikle benzerlik göstermektedir. Bu kapsamda mirasçılarının bir kısmından ya da tamamından mal kaçırmak isteyen kişiler, sağlığındayken bir kısım mirasçılarına ya da mirasçısı olmayan kişilere maliki oldukları taşınmazları ya da vasıtaları, satış gösterebilmektedir. Fakat bu yöntemde herhangi bir para geçişi olmadığı için bu durum, yargılama sırasında oldukça kolay kanıtlanabilir hale gelmektedir. Para geçişinin olduğu durumlarda ise devre konu bedel ile taşınmaz ya da taşınır bedeli arasındaki önemli fark, muvazaayı kanıtlar nitelikte olmaktadır.

Mal Kaçırma Davası



Mirastan mal kaçırma, esas olarak çok yönlü olmayan, takip edilmesi basit davalardır. Fakat en nihayetinde herhangi bir taşınmazın ya da taşınırın kaydının iptali söz konusu olduğu için iddia eden kişinin iddiasını ispatla mükellef olması sonucunu doğurur. Buna göre murisin sağlığında devredilen taşınmaz ya da taşınırların devrinin iptali için keşif, yemin , tanık gibi delillerin yanında pek çok delilin de mahkemeye sunulması ve esaslı bir savunmada bulunulması gereklidir.

Muris Muvazaası Davasının Hukuki Niteliği



Muris muvazaasının hukuksal temeli, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1974/1 E. 1974/2 K. sayılı ve 01.04.1974 tarihli kararda ilk defa oluşturulmuştur. Bu kararda: “Bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı (muvazaalı) olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de biçim koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilirler.” ifadeleri ile Muris Muvazaalarının, yani mirastan mal kaçırma davalarının hukuksal altyapısı ortaya konulmuştur.

Muris Muvazaasının Unsurları



Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı’nda da belirtildiği üzere muris muvazaasının unsurları sırasıyla şunlardır:

1.Görünürdeki İşlem



Muris muvazaasının ilk unsuru görünürdeki işlemdir. Buna göre muris ile kendisi lehine tasarruf yapılan kişi arasında, tasarrufa konu işlem şeklen başkaca bir işlem gibi ifa edilir. Örneğin Tapu Müdürlüğü’nde satış yoluyla devir işlemi gibi.

2.Gizli İşlem



Muris, mirasçılardan kaçırmak istediği malı görünürde başkaca bir işlem ile yapmış olmasına rağmen arka planda başkaca bir işlemi arzulamalı ve ona uygun hareket etmelidir. Satış sözleşmesi gözükmesine rağmen taşınmazın herhangi birine bağışlanması ve satış bedelinin alınmaması gibi.

3.Muvazaa Anlaşması



Mirasçılarından mal kaçırmayı isteyen miras bırakan ile kendisine taşınmaz ya da taşınır devredilen kişi arasında bir irade birliğinin olması gereklidir. Bu irade birliği yoksa, muris muvazaası oluşmaz.

4.Mirasçıları Aldatma



İki tarafında da iradi birlik amacıyla mirasçıları aldatması ve mirasçılardan mal kaçırmayı istemeleri gerekmektedir. Mirasçılardan mal kaçırmanın istenmediği, hukuka uygun izlenimi yaratılarak gizli işlem ifa edilmediği bir durumda muris muvazaasından bahsedilemez.

Muris Muvazaası Davasında İspat



Mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) davalarında ispat kuralları önemle üzerinde durulması gereken noktalardandır. Yapılan yargılama Yazılı Yargılama Usulü’ne konudur. Buna göre davacının dava dilekçesinin sunulması ile iddianın genişletilmesi yasağı başlamakla birlikte cevaba cevap dilekçesinin sunulması aşamasında iddia tamamen değiştirilerek yeni deliller bildirilebilir. HMK’da yapılan yeni düzenlemeler ışığında Ön İnceleme Duruşması Davet Tutanağı’nın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde tüm delillerin mahkemeye sunulması ve başka yerlerden getirtilecek delillerin bildirilmesi gereklidir. Mirastan mal kaçırıldığını iddia eden ve kaçırılan malların tekrar miras bırakanın uhdesine dönmesi talebinde bulunan davacı taraf, iddiasını her türlü delille ispatlayabilir.

Muris Muvazaası Davasını Kimler Açabilir?



Mal kaçırıldığını iddia eden ve muris muvazaasına dayanan tüm hak sahipleri bu davayı açabilir. Davacı tarafın miras bırakanın mirasçısı olması esastır. Miras bırakanın vefatı anında mirasçı olması aranmakla beraber, kişinin kendinden önceki mirasçıların haklarını korumak anlamında dava açmaları da ihtimal dahilindedir. Davayı açacak olan taraf, muvazaadan habersiz olan ve faydasız kişilerce ikame edilmesi esastır. Zira Borçlar Hukuku’na egemen olan en temel ilke gereği “Kimse kendi muvazaasına dayanamaz”.

Mal Kaçırma Davası Ne Zaman Açılır?



Kanunda mal kaçırma (muris muvazaası) davalarının açılabilmesi için bir süre öngörülmemiştir. Mirastan mal kaçırıldığını öğrenen ve bunu iddia eden taraf, her zaman  bu davayı açabilir.

Dolayısıyla muris muvazaası davalarında zamanaşımı bulunmamaktadır. Fakat davanın mirastan mal kaçıran kişinin vefatından sonra açılabileceğini hatırlatmakta fayda var. Mirastan mal kaçıran kişi hayattayken bu dava açılamaz.

Muris Muvazaasında Ecrimisil



Ecrimisil, Yargıtay Birleştirme Kararları’nda belirtildiği üzere “malik olmayan zilyetin zilyet olmayan malike ”ödemekle yükümlü olduğu bir tazminattır. Yani lehine mirastan mal kaçırılan kişi, bu tasarruf iptal edilene kadar miras malını haksız yere kullanmış ve bundan faydalanmış olacaktır. Bir başka bakış açısına göre diğer mirasçılar, bu tasarruf iptal edilene kadar miras malını kullanamamış ve faydalanamamıştır. Bu miras malı ekilebilecek bir tarla olabileceği gibi kira geliri getirmesi muhtemel bir bağımsız bölüm de olabilir. Dolayısıyla diğer mirasçılar bu gelirden mahrum kalmış olacağı için kendilerini bu gelirden mahrum bırakan kişi ya da kişilere karşı muris muvazaası davasında ek taleple ecrimisil alacaklarını da talep edebilir.

Muris Muvazaası ile Tenkis



Türk Medeni Kanunu’nun 506. maddesine göre miras bırakanın vefatı sonrasında mirasçılarının saklı pay oranları mirasçılık sıfatları devam ettiği müddetçe değişmez ve talep edilebilir. Yani mirasçılar ne olursa olsun saklı paylarını mirastan alırlar. Eğer mirasta (terekede) yeterli bir oran yoksa, mal kaçırılmışsa, kendilerine tasarruf yapılan kişilere karşı dava açılarak saklı paylar talep edilebilir.

Muris muvazaası nedeniyle açılan davalarda genellikle “muris muvazaası talebinin kabul edilmemesi halinde tenkis talebinin kabulüne” şeklinde ifade yer almaktadır. Bununla birlikte muris muvazaasına ilişkin söz gelimi tapu iptal tesil talebi kabul edilmezse , mirasçılardan kaçırılan malın tapu kaydı iptal edilmez ve lehine tasarruf yapılan kişinin uhdesinde kalmaya devam eder. Fakat aynı davada hakim tenkis saklı pay oranlarının aşıldığına kanaat getirirse tapu kaydını iptal etmese dahi tenkise karar vererek lehine tasarruf yapılan kişinin davacıya belli bir miktar ödemesine karar verebilir.

Tenkise Tabi Olmayan Haller



Yargıtay kararlarına göre aşağıdaki durumlarda istisnai olarak tenkis talebinde bulunulamaz:

Kişinin maddi imkansızlık sebebiyle malı ederinden daha düşük fiyata satmak zorunda kalması

Eşler arasında çok ağır bakım külfeti bulunması ve bir eşin bu ağır külfeti yüklenmesi sonucu ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bir malı uhdesine alması

Miras bırakanın bir minnet borcu ya da bir kimseyi teşvik amaçlı yapmış olduğu kazandırmalar

Mirastan Mal Kaçırma Özel Durumlar



1.Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Kullanarak Mirastan Mal Kaçırma



Miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırma amacıyla “ölünceye kadar bakma sözleşmesi” perdesi altında taşınmaz ya da taşınır devri yapması halinde bu işlem, görünürdeki işlem olduğundan bu işlem muris muvazaasının koşullarını oluşturur ve iptale tabidir.

2.Mal Kaçırma Amaçlı Yapılan Muvazaalı Devirler



A. Bağış Yoluyla Mirastan Mal Kaçırma


Mal kaçırma amaçlı miras bağışlama çok sık görülen hukuki durumlardan biridir. Buna göre miras bırakanın vefatından önce uhdesinde bulunan taşınır ya da taşınmazları karşılıksız olarak devretmesi, yani bağışlaması da sık görülen durumlardan biridir. Burada da asıl işlemin mirasçılardan mal kaçırma iradesi olduğu kanıtlandığı takdirde bu işlem de iptale tabi olacaktır.

B. Babanın Sağlığında Mal Kaçırması


Geleneksel olarak Türk toplum yapısında aileye ait malvarlığının babanın yed’inde bulunması ve babanın da mirasçıları arasında ayrım yaparak bir kısmını kayırması, en basit tabir ile babanın kızlarından mal kaçırması çok sık karşılaşılan durumdur. Buna göre babanın sağlığında özellikle erkek çocuklarına yönelik olarak kazandırmalarda bulunması ve bu işlemin satış – bağış gibi hukuki durumlarda tezahür etmesi, asıl işlemin mal kaçırma iradesi olduğu kanıtlandığı takdirde iptale tabi olacaktır.

Muris Muvazaasının İstisnaları



Yargıtay kararlarına göre muris muvazaasının unsurlarının 4’ünün birden vücut bulması halinde muris muvazaasının gerçekleştiği kanıtlanmış sayılacaktır. Fakat bazı durumlarda bu unsurlar ortaya çıksa bile istisnai şartlar gereği muris muvazaası iddiası dinlenmeyecektir.

Bunlardan bazıları şunlardır:

Tapusuz arazilerde kadastro çalışmaları sırasında miras bırakanın mal kaçırmak istediği kişilere yönelik beyanda bulunması

Denkleştirmeye tabi kazandırmalar

Elden yapılan bağışlamalar

Miras bırakanın evlat edinmesi

Miras bırakanın başkası adına taşınmaz satın alıp başkası adına ödeme yapması

Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davasının Sonuçları



Muris muvazaasına dayalı olarak açılmış olan Tapu İptal ve Tescil Davası’nın kazanılması halinde davaya konu taşınmazın tapu kaydı iptal edilecek ve miras bırakan adına tescil edilecektir. Bununla beraber terekeye geri dönen tapu kaydı, mirasçılar adına tescil edilerek tapuda intikal ettirilecektir.

Muris muvazaasına dayalı Tapu İptal ve Tescil Davasının kaybedilmesi ama Tenkis Talebinin kabulü halinde tapu kaydı tasarruf yapıldığı haliyle devam edecek ve tapu kaydı iptal edilmeyecektir. Ama tenkis talebinin kabulü ile birlikte davalı taraf, mirasçılara belli bir miktarı ödemekle yükümlü olacaktır.

Muris Muvazaasında Görevli ve Yetkili Mahkeme



Muris muvazaasına ilişkim mirastan mal kaçırma davalarında dava, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir.

Mirastan Mal Kaçırmanın Cezası Var Mı?



Mal kaçırma suçu ya da mal kaçırma cezası şeklinde bir şey yoktur. Bu özel hukuka ait bir uyuşmazlık olup mirastan mal kaçıran kişilere yönelik herhangi bir hapis cezası yaptırımı bulunmamaktadır.

Mal Kaçırma Davası Avukat Ücreti



Türkiye Barolar Birliği’nin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre konusu belli bir bedel olan davalarda yüzdelik oranda avukatlık ücreti talep edilmektedir. Bu bedel, taşınmazın bedeline göre değişiklik gösterebilecek olup her dava için farklı bir bedel talep edilmesi de olasıdır. Genellikle taşınmaz davalarında talep edilen bedel %25’ten fazla olmamak üzere avukatlarca talep edilmektedir.